Bu romanda, sadece hayal ve hakikatin çatışması, farklı üç kadının hikayesi, yaşamdan beklentileri anlatılmıyor. Güçlü edebi bir metinle, dönemin sosyal ve kültürel hayatı anlatılıyor.
Romanda Birinci Dünya Savaşı yıllarında İstanbul’da yaşayan üç genç kızın hikâyesi anlatılıyor. Olay örgüsü Serap, Serap’ın çocukluk arkadaşı Asuman ve Serap’ın mektepten arkadaşı Vildan etrafında gelişir. Burhan Cahit, bu üç genç kızın başından geçen aşk hikâyelerini dönemin sosyal ve kültürel şartlarını da aksettirecek bir şekilde sunmaktadır.
Sıcak kum çöllerinde, uzak uzak gurbet ellerinde besleyip getirdiğin aşkını coşkun gönlümün en bakir sevgisiyle büyüteceğim. İlk gecemizde senin taze ve heyecan dolu sevginin ateşi gönlümü bir kül yığını gibi harap bulunca bütün utancım gözlerimde toplandı.
Ben sana taze bir aşk veremedim fakat kadınlığım, varlığım ve gururu eksilmeyen “coşkun gönlüm” bütün ömrümce senindir…
“Ver bana yeşil gözlerini, onların aşkını ‘coşkun gönlüme’ doldurayım…”