Tasavvuf ehli, İslam tarihi boyunca kimi zaman siyasi, kimi zaman ise toplumsal olaylar gerekçe gösterilerek baskı altında tutulmuş, birçok örnekte görüleceği üzere, ölümle sonuçlanan zulümlere maruz kalmıştır. Bu baskı nedeniyle kimi tarikatler ve sûfîler toplantı ve sohbetlerini gizliden yapmış, kimisi ise faaliyetlerine açıktan devam etmiş, iftiralara maruz kalmış, memleketinden sürülmüştür. Tasavvuf ehline karşı bu tutum ve olaylar ise İslam tarihine “mihne olayları” olarak geçmiştir.
Himmet Konur’un Mihne adlı bu eseri özellikle hicrî III. ve IV. asırlarda sıkıntı ve zulme maruz kalan sûfîlere değinirken, referans aldığı birincil kaynaklarla ve meseleyi derli toplu bir biçimde ele almasıyla bir başucu eseri olma özelliği taşıyor.