Merhaba insan!
Diriler boşuna vehimlenir.
Dünyaya yön çizdiklerini sanırlar. Aslında dünyamızı ölüler yönetiyor. Bu hükme ilk vardığımda meslektaşlarım “Yok canım, bu kadarı fazla” demeye kalkıştı. Ama haksız değildim. Dünyayı gerçekten bizden evvelkiler yönetiyordu. Bu kural hiç değişmeyecek.
Ama kitap bu temelden hareket etmekle beraber, düşünce ve fikir dünyamızı da ele aldı. Sorulara cevaplar, sivriliklere törpü arandı. Dokunulmamış kapıları aralama merakımızı da fark edeceksiniz.
Dünyayı ölüler yönetir.
Israrlıyım. Günümüz siyasetçileri, sanatkarları, inanç adamları, gazeteciler ve hatipler; daha, daha, daha önceki üstad ve yol göstericileri başlangıç ve temel edinmiyor mu? Ne yola sapsak, hangi istikamete yönelsek, öldü sandıklarımızın arkasında, hatta izinde, işaretinde değil miyiz?
Bu kaçınılmaz bir bağımlılık.
Vazgeçilmezlerin en verimlisi, bereketlisi, mıknatıslısı.
Cesareti seviyorum.
Yeryüzüne tazelik, yenilik, sür'at, denge aşılayan cesur ölmüşlerimize hayranlık ve şükran duyuyorum.
Merhaba insan!
