Üstün bir zekaya, olağanüstü bir güzelliğe sahip olan Lou Andreas Salome, 1861'de St. Petersburg'da doğdu. Döneminin önde gelen düşünür ve sanatçılarını baştan çıkaran kadınlardan biri oldu. Nietzsche, Rainer Maria Rilke, ona delice tutundular. Freud onun çekiciliğine kendini kaptırmıştı. Şaşırtıcı olan, erkeklerle birlikteliği sevdiği halde otuz beş yaşına kadar onların kendisine tensel olarak yaklaşmalarına izin vermemesiydi. Bu, erkeklerin cesaretini kırmaktan çok, Nietzsche'de olduğu gibi, onları deli ediyordu.
İlginç olan, bütün dillerde Lou'ya pek çok sayfa ayrılmasına rağmen, erkeklere karşı bu tutumunun aydınlığa kavuşmayan karanlık bir nokta olarak kalmasıydı. Françoise Giroud, Lou, Özgür Bir Kadın'ın Öyküsü'nde, onun hastalıklı iffet duygusunu açıklayabilecek bir sav ileri sürüyor. Lou aşk ziyafetlerinin oburu olarak, ömrünün sonuna kadar bu açlığı fazlasıyla kapattı, hem de hep kendisinden oldukça genç erkeklerle.
Lou Andreas Salome, bir yazar; yaşadığı Almanya'da çok saygın bir psikanalist... Avrupa'nın ilk özgür kadınlarından biri... Kalemi ona maddi bağımsızlık ve sosyal konum sağladı. Ama asıl başyapıtı, bizzat kendisiydi.