Hayır! Pekâlâ, kimseyi suçlamayacağım, ne dışarıda yaşanan acayip hayatı ne içimi acayipleştiren düşmanların saflarını. Çocukluğumdan beri savaştığım korkuların tohumlarını kimin attığı da önemli değil. Kim silecek ulan peki kafanın içindekileri, kim! Aksakallı Dede mi arıyorsun ahmak herif! Geç bunları bir kalem Metin, geç bunları. Ölümden korkuyorsun işte, bal gibi korkuyorsun hem de!
Mezarlıkta Birkaç Ay’da modern dünya ve mükemmel insan kurgusu, yerel ve aşina olabileceğimiz karakterler aracılığıyla ustalıklı bir şekilde eleştirilmiştir. Büyük bir reklam ajansında metin yazarı olan Metin Yağız Arı, ölüm korkusu ve hastalık vesveseleriyle uğraşan, köpeği Avare’den başka kimseyle iletişim kurmayan asosyal bir adamdır. Yaşadığı elim bir olay sonucunda işinden istifa edip iyice içine kapanan Metin’in yolu “Sokakta Yaşama Uzmanı” olan Rıfkı Baba'yla kesişir ve hayatı boyunca yaşadığı korkuları ve nevrozları bir bir atlatmaya başlar…
Emrah Mete’nin yayımlanan ilk kitabında, her gün bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde maruz kaldığımız medya mesajlarının bizlere uyguladığı anestezi ve bu anestezinin bizlere verdiği derin uykunun izleri edebi bir dille okuyucunun düşünce ve hayal dünyasına yansıtılıyor. Sade bir dille yazılan bu roman, mizah ve dram sevenlere hitap ediyor...