Walter Scott, bu epik romanında okuyucusunu en ilginç Haçlı Seferlerinden biri olan “Üçüncü Haçlı Seferi”ne götürüyor. Romanın ana hikâyesini oluşturan bu Haçlı Seferi’nde, Selahaddin Eyyubi ve onun has rakibi Arslan Yürekli Rişar’ın mücadelesine tanık oluyoruz. Scott, bu mücadeleyi okuyucusuna vermesinin yanı sıra, Müslümanlar üzerinde artık bir tür şema şekline gelmiş olan asılsız ön yargıların fitilini de ateşleyerek âdeta yok olmasına kapı aralıyor. Romanda, Filistin’den gelip söz konusu olan Haçlı Seferi’ne katılmış olan Kaplan Şövalye´nin macerasına da bir yandan ortak oluyoruz. Yazar, Orta Çağ Avrupası’nın bozulan zihniyetini, dejenere olan toplumsal yapısını ve devletin bekasının yerini almış olan kişisel çıkarların gerçekçi bir panoramasını bizlere sunuyor.
