On dört yaşındaki Daniel, ablası Cathy ve babasıyla birlikte modern şehirden uzakta sakin bir yaşam sürer. Ne var ki sakin yaşamın arkasında toplumsal ayrışmaların tetiklediği bir gerilim yatar. Bu, kendi elleriyle inşa ettikleri evlerinde iyilik-kötülük çatışmasının ortasında ayakta kalmaya çalışan bir ailenin yaşadığı, sessiz ama derinden bir gerilimdir.
İngiliz edebiyatının başarılı genç yazarlarından Fiona Mozley, 2017 Man Booker Ödülü’ne aday olan ilk romanında, insanın ruhunda usul usul büyüyen karanlığın, dünyevi arzularla filizlenen kötülüğün öyküsünü anlatıyor. Elmet, intikam, özveri, şiddet ve masumiyet gibi kavramların arasındaki kalın çizgilerin inceldiği, yıkılmamaya çalışan bir “ev” üzerine tekinsiz, hüzünlü ve gizemli bir roman.
“Cezbedici… Şiirsel ve efsanevi bir eser.”
The New York Times
“Sihirli bir ilk roman.”