Herkes bir yerlere saklandı. Ben de Vosvos’un arkasına, otların içine yattım.
Bu benim arabam, burası benim ormanım, dedim kendime.
Otların arasına yatmış kendimi gördüm. Bir kurbağa prenstim ben, upuzun yatıyordum.
Ayaklarımda lastik ayakkabılar. Birinin önü delik. Seni gördüm, dedi prenses,
Arabanın yanında yatıyorsun. Önümden beyaz çoraplarının pompomlarını hoplata hoplata koşup beni sobeledi.