Perakende sektörü toplumda merkezi rolü olan, topluma göre şekil alan ve toplumu şekillendiren bir sektördür. Sektör bağlamında üretilecek değer ve modeller tüm iş dünyasını ve toplumu etkileyecek ölçekte olması sebebi ile de son derece önemlidir. Bununla birlikte, son 30 yıldır gıda perakendeciliği ciddi değişim ve dönüşümler geçirmekte ve hızla büyümeye devam etmektedir. Kuşkusuz bu değişim ve dönüşümde modern perakende tekniklerinin sağlamış olduğu yüksek verimlilik düzeyinin etkisi büyük olmuştur. Ülkemizde de 1990’lı yılların ortalarından itibaren perakende sektöründe dünyadaki değişim ve dönüşümlerin paralelinde gelişmeler söz konusu olmaktadır. Ancak bu gelişmelere rağmen ülkemiz perakende sektörünün verimlilik düzeyi Avrupa ve Amerika’da perakende sektöründe ulaşılan verimlilik düzeylerinin gerisinde kalmaktadır. Son yıllarda sektör içerisinde artan rekabet ve düşen kâr marjları sebebi ile verimlilik konusu konuşulmaya başlanmış ve gündemin önemli maddelerinden birisi olmuştur. Buna karşın verimliliğin bütüncül olarak ele alındığını ve ciddi çalışmaların yapıldığını söylemek imkânsızdır. Ayrıca çoğunlukla verimlilik ele alınırken insan faktörü, bütünsel yaklaşımlardan uzak, insanın bireysel, toplumsal, kültürel değerleri ihmal edilen yaklaşımlar çerçevesinde değerlendirilmiştir. Bu eksiklikleri göz önünde bulundurarak yaptığımız çalışmada, bir bütün halinde perakende sektörü verimlilik bağlamında ele alınmış, gıda perakendeciliğinde verimlilik arttırıcı yöntem ve teknikler ortaya konulmuştur. Neticede verimliliğe geniş bir perspektifle bakılmadan, verimliliğin bir yaşam biçimi, yaşama bakış biçimi, paradigma olduğu ihmal edilerek varılacak mesafe sınırlı olacaktır. Tüm teknolojik gelişim ve imkânlara rağmen, emek yoğun bir sektör olan perakendecilikte verimlilikte kilit unsur, insandır. İlerleyen yıllarda sektörde gelişim ve değişimlerin bu doğrultuda olacağını söylemek mümkündür.