Sımsıcak camdan
bir geçit töreni
kaplar beni
seninleyken, düşünmezken gelen kışı
kuruyup
kırıldığım.
Gerek yok hatırlatmaya,
şu güzelim iplik parçasının
anlatacak öyküleri olduğunu.
Yalnızca şimdi,
uzanabilirim tarlalara tek başıma
ve saçarım tohumların tümünü.
Camdutları
köpürüyor ağzımda
bir kabarcığa ki dipsiz kuyularla dolu
İnan bana –
ancak âşıksam sana, yalan söylerim.
Başka korkum yok benim.