1973–1996 yılları arasında geçen dönemdeki yaz mevsimlerinde Kitab-ı Bahriyye ile ilk sayfasından başlayarak tetkik amacıyla bütün Akdeniz’i dolaştım. Piri Reis’in Bahriyye’de belirttiği usulünün ne olduğunu öğrendim. Onun gözü ve o yılların anlayışıyla denize baktığımda her şeyin daha farklı göründüğünü anladım.
Mesleğimin denizci (gemi kaptanı) olması nedeniyle meslek hayatımın, tecrübelerimin bu tetkikler sırasındaki bana sağladığı faydayla, tarihe geçmiş bu olağanüstü Türk denizcilerinin mesleki bilgisi, gemicilik becerisi, azim ve sabırla kazandıkları sınırsız tecrübelerinin yanında ne kadar korku bilmez, ne kadar cesur, inatçı ve acımasız insanlar olduklarını hayretler içinde izledim.
Bahriyye’de anlatılan yerleri o yirmi üç yıl içinde yaklaşık 12.220 İngiliz deniz mili yol yaparak gördüm. Piri Reis’i hayalimde canlandırarak tekrar tekrar gezdim. Piri’nin anlattığı yerlere birkaç defa günün değişik zamanlarında gittim. Örneğin, yapacakları bir deniz baskınında avcı olarak girilecek limanlarda av olarak paçayı ele vermeden baskınlardan nasıl başarıyla çıktıklarını adeta gördüm. Bazen de başarısızlıklarının nedenini anlamak için sabah tan vaktine yakın, Doğu ufkunda beliren yalancı hafif aydınlığın olduğu zamanda yaptıkları manevraların rotalarını düşleyerek izledim.
Bazen aynı limana geceyi geçirmek maksadıyla, akşam karanlığı basarken girip demirledim. Bu defalarca yaptığım tetkikler sırasında Bahriyye’de verilen Katalan mili mesafe ölçülerinin bugünkü deniz mili ile karşılaştırdım. Piri Reis’in bu mesafeleri ölçerken ve hesaplarken kullandığı mantığını öğrendim.