Katılım bankaları bankacılık faaliyetlerinde faizsizlik ilkesini ve kâr-zarar ortaklığı mekanizmasını bir çıpa olarak kullanmaktadır. Bu bankaların bankacılık faaliyetleri geleneksel bankacılık anlayışından farklıdır ve bu farklılık özgünlüğünün temelini oluşturmaktadır.
TCMB'nin bankaların bankası olma fonksiyonu çerçevesinde bankacılık sektöründe yer alan bankalara eşit şartlarda hizmet sunması gerekmektedir. Ancak TCMB'nin gerek Açık Piyasa İşlemleri çerçevesinde gerekse hazır imkân uygulamaları kapsamında katılım bankalarının ilkeleri gözetmeden söz konusu bankaları ürünler sunmakta ve bu durum katılım bankalarının kurumsal kimlik algıları üzerinde olumsuz değerlendirmelere yol açmaktadır. İngiltere Merkez Bankası'nın, Türkiye dâhil birçok ülkeye kıyasla mali piyasalarında yer alan faizsiz bankalara, faizsiz finans ilkeleri çerçevesinde ürünler sunmakta ve bu sektörün gelişimini teşvik edici uygulamalar gerçekleştirmektedir. Bu durum altında yatan temel sebep faizsiz bankalarının aktif gelişim trendlerinin geleneksel bankalara kıyasla daha başarılı tablolar çizmesi ve 2008 Dünya finansal krizinde geleneksel bankalara kıyasla daha başarılı bir performans göstermesi yer almaktadır.
Bu kitapta; Alan yazınında "İslami Pencere" veya "Faizsiz Pencere" olarak isimlendirilen faizsiz bankacılık yönteminin TCMB tarafından uygulanması önerilmiştir ve bu sistem dâhilinde TCMB'nin faizli yapısından katılım bankalarının arındırılması sağlanmış ve APİ, hazır imkân uygulamalarına yönelik alternatif uygulama önerileri sunulmuştur. Ayrıca söz konusu önerilerin para politikası, mali piyasalar, kurumsal kimlik politikaları ve makroekonomik göstergeler üzerinde olası etkilerinin çözümlenmesinde yer verilmiştir.