Sandık Odası, Sezgin Kaymaz’ın bir dizi romandan sonra yayımladığı ilk öykü kitabı olma özelliğini taşıyor. Bir sırrı ifşa edelim: Bu kitaptaki hikâyelerin ortaya çıkmasında biraz da okur parmağı var! Hafta başlarında, mesire yerlerinden dönüp de dairelerimizin iç karartıcı mesai atmosferine girdiğimizde, önümüzde içimizi açacak bir adet hikâye bulsak fena mı olur gibisinden istek parçaları yollayan okurlar gaz verdi bu derlemeye! Sezgin Kaymaz’ın romanlarında karakterlerin, uzun sohbetlerin, sürprizli kurgunun, neşe ve hüznün oluşturduğu çalgı çengi havasını, hikâyelerinde de oda müziği ölçeğinde tadabilirsiniz. Onun has motifleri: fizikötesinin ürpertisi... zalim kaderlerle, ince kederlerle sınanan ruhlar... iyi insan cevherini ve yaşam muhabbetini illâ bulup çıkartan romantizm... ve tabii kara olmaya meylettiğinde bile şen bir mizah... Bu motifleri, zaman zaman iç içe geçirerek, zaman zaman ayrı ayrı bezeyerek işleyen hikâyeler var Sandık Odası’nda. Türkçenin, gündelik dili edebiyata taşımada en usta yazarı, tutkulu anlatışını kısa mesafelerde de sürdürüyor!