Ansızın Biri Gider ve Bir Avuç Gözyaşı Kalır Geride
Sevgili Ela,
Adım adım sona doğru yürüyorum, son zamanlarda kendimi birçok şey için uzak hissediyorum, herkese, her şeye ve işin en acısı şu ki, artık ona da uzak hissediyorum.
Biliyor musun Ela,
Çok derin bir yerde kaldı bulut bulut beni saran elleri ve o bakmaya doyamadığım gözleri, ansızın şimşek gibi kalbimi delen o gülüşü, ah her seferinde beni içmeden sarhoş eden kokusu şimdi ne kadar uzakta.
Kış güneşi gibi içime attığım hüzünlerle ne zor geldi kendime dahi anlatamadığım bu ayrılık. Şimdi kalabalıklar arasında çoğu zaman ona benzetiyorum yanımdan geçen yalnız yüzleri, ansızın bir nefeste koşup karşısına geçerek ‘Ben geldim’ demek geçiyor içimden. Sonra gözlerinin içine bakarak ‘Sensiz geçen zamanlarımda kayboldum, hadi beni götür buralardan’ demek fikri okşuyor beynimin en ücra köşelerini...
Salim Kabasakal beşinci kitabı Ona Mektuplar’da ayrılığın, terk edişin ve umudun derinlerine iniyor. Cevaplarını aradığı sorular ile okuyucuyu kitabın içine çekmeye çalışıyor.
“Umut çölde çiçek açmak gibidir.”