Mehtap, babası onu ve annesini zorla İran’a götürdüğünde ufacık bir kızdı.
Tam on sekiz ay boyunca zorlu şartlar altında İran’da tutulduktan sonra, annesinin tüm dünyanın konuştuğu kaçış planı sayesinde Amerika’ya dönmeyi başardı.
Ancak Mehtap’ın hayatı bir daha asla eskisi gibi olmayacaktı. Bir yandan, tüm hayatı boyunca hissettiği korkuyla başa çıkmaya çalışırken, bir yandan babasını affetmenin sandığı kadar kolay olmadığını öğrenecekti.
“Öfkeme tutunmak ve babamdan nefret etmeye devam etmek için ne kadar uğraşsam da annemin hatırlattığı güzel anılar, yavaş yavaş kalbime işlemeye başlamıştı.
Hiç kimse tam anlamıyla kötü ya da tam anlamıyla iyi değildi. İçimdeki nefret beni ele geçirmeden önce babamın, hayatımın sonuna kadar bir parçam olacağı gerçeğini kabul etmek ve onun içindeki iyi tarafı görmek zorundaydım.