İnsan yaşamı, güzelliklerin, çirkinliklerin, acıların, sevinçlerin, anıların, deneyimlerin, birikimlerin bir toplamıdır. Her insanın yaşamı önemlidir. Doğumları ve ölümlerinden sadece yakınlarının haberi olduğu insanların yaşamları da böyle bir önem taşır. Bu nedenle bazı politikacıların deyimiyle “sıradan insan” sözü insanlığa yapılmış –bilinçli ya da bilinçsiz– bir hakarettir.
Yaşamı dolu dolu yaşayanlardan biriyim. Geriye baktığımda hayatıma dair yüzümü kızartacak, başımı önüme eğdirecek hiçbir davranışım olmadığını görmek beni mutlu ediyor. Yaşamın, doğanın bütün güzelliklerinin insanın insanca yaşayabileceği bir dünyanın varlığı için mücadele ettim. Güzellikleri ilke edindim.
Yaşadım!
Sevdim, sevildim!
Yaşadım dediğim yaşamın içinde başkalarının yaşamlarına benzemeyen çok acı yanlar oldu. Ağır işkenceler, cezaevlerinde yaşanan direnişler, yetmiş üç günü aşan bir ölüm orucu deneyimi, kucağımda, yanı başımda ölen insanlar, bütün bunların benim üzerimdeki etkileri, kazılan müthiş bir tünel, cezaevinden ve ülkemden kaçış, yaşamımın unutulmaz, iz bırakan yanlarını oluşturdu.