Oyun çok güzel ve yararlı bir eylemlilik halidir. Düşündürür, eğlendirir, sağlık açısından güçlendirir. Özetle her açıdan geliştirir ve mutlu kılar.
Futbol öncelikle bir oyundur. Eğer futbol gerçekten ve sadece bir oyunsa düşündürmeli, eğlendirmeli, sağlıklı kılmalı ve mutlu etmeli.
Futbol altyapılar, altyapı eğitimleri ve altyapı işleyişleri açısından bakıldığında ve incelendiğinde yukarıda ifade edildiği şekliyle bir oyun olarak düşündürme, eğlendirme, sağlık açısından güçlendirme ve mutlu kılma konularında sorunlu bir yapıya sahip görünmektedir.
Çünkü futbol altyapılarda “oyun” olmaktan çıkmış veya çıkarılmış, sözde bir “mücadele” alanına dönüştürülmüştür.
Altyapılar genel olarak kurumsallık ve nitelik açısından çocuk, gelişim, pedagoji, hümanizm, iletişim, saygı ve sevecenlik ve en önemlisi “gelişim” kavramları ve pratiği açısından doğru ve sağlıklı bir temel üzerine inşa edilmemiş yapılardır. Bu muhtemelen insanın araç, sporun amaç olduğu kapitalist üretim, tüketim ve öğütme toplumu olmanın bir sonucu olsa gerektir.
Biz bu çalışmayı spora ve futbola bakış açısını ve anlayışını biraz olsun değiştirmeyi sağlamak için tasarladık. Okunabilirliği kolay, çoğu kişinin düşüncesine tercüman olabilecek ve bazı çelişkileri yakalayabilecek şekilde düşünmeye yönlendirsin istedik. Bu anlamda akademik dokunuşları olabildiğince az tutarak ama bilimsel açıdan doğru olandan taviz vermeyerek ve “spor ve futbol okuryazarı” olan herkese hitap etsin diye amaçladık.
Ve demeye çalıştık ki, altyapıların kendisiyle ilgili kurtuluşundaki modellemenin üçayağından birisi kurumsal yapılanma, birisi pedagojik içerik ve diğeri de hümanist yaklaşımdır.
İsmail Topkaya - Emre Hamzaoğlu