Şöhretler, içinde yaşadığımız kültürün başat unsurlarından biri haline gelmiş durumda. Kitlelerin ve kitlesel iletişim olanaklarının büyümeye başladığı 19. yüzyıl, şöhret kültürü olgusunun da başlangıç noktasını teşkil ediyor. Ne var ki, şöhret olgusunu açıklamak ve bugünün dünyasını kavrayabilmek için biraz daha geçmişe gitmek gerekmektedir. İşte bu kitap, şöhretlerin günümüz toplumsal hayatında kapladığı yeri açıklayabilmek için, birey, kitle, iktidar, sekülerleşme, kimlik, gösteri, yıldız, teşhir gibi kavramlar ışığında tarihte bir yolculuğa çıkarıyor bizleri. Bu güzergâhta, şöhret algısının antik çağlardan günümüze ne şekilde dönüştüğünü, etimolojik olarak hangi kavramlarla yolunun kesiştiğini ve kitle iletişim araçlarının dolayımıyla nasıl büyüyüp çoğaldığını irdeliyor.
Sadece kahramanların ve saraylıların ünlü olduğu zamanlardan kitle kül-türünün geçici şöhretlerine uzanan çizgide, imgesi iletişim araçlarınca çoğaltılan ve yayılan bu kişilerin toplumdaki rolü ve işlevi nedir? Dünden bugüne sanat ve medya temsillerinin şöhretlerin yaratılmasındaki rolü nedir? Şöhret sahibi olmanın bu denli önemli hale gelmesinde hangi tarihsel süreçler etkili olmuştur? Bu temel sorulardan yola çıkan çalışma, teşhir edilen, hatırlanan şöhretlerin kimler olduğuna ve yaşadıkları dönemin ekonomik ve siyasal yapısını ne şekilde temsil ettiklerine bakıyor.
Arenadan Ekrana Şöhret Kültürü ünlü olma arzusunun bir saplantı haline geldiği, başarı kriterlerinin beğeni ve takipçi sayısına göre belirlendiği, nicelik ve nitelik arasındaki dengenin ilkinin lehine bozulduğu çağdaş kültürü anlamak açısından okuyucuya önemli ipuçları sunuyor.