“Ailemizin başına gelen tüm melanetlerden sorumlu tuttuğum tabloya yaklaştım. Kurtulmaya çalıştığım milyon dolarlar değerindeki tabloya uzun uzun baktım. Yıllarca ucuz bir tekrar yapımdır diye küçümsediğim tabloda, neden oraya çizildiklerinden bir türlü emin olamadığım figürler arasındaki bağ yerli yerine oturmuştu artık. Elimden, çok değerli bir şey gidiyordu. Dedemse, artık benim için aklı havada bir mecnun olmaktan çıkıp hikâyesine şapka çıkardığım bir kahramana dönüşüyordu.”
Birbirinden bağımsız gibi görünen küçürek öykülerin bir araya geldiği Serendipiti, yazarın kendine has üslubuyla ve ilmek ilmek ördüğü kurgularla bir şekilde bağlanıyor. Bu “normal” hayatlarda kendinizden izler bulacağınız kesin. Fakat sonlar her zaman beklendiği gibi olmayabilir. Sarsılmaya hazır olun!