Kısa sürede imparatora danışman olan Baudolino, onunla Üçüncü Haçlı Seferi’ne katılır. Latinlerin 1204 yılında İstanbul’u yakıp yıktığı, her yeri talan ettiği döneme ve İmparator Friedrich’in kuşku uyandıran ölümüne de tanıklık eden Baudolino, Bizanslı tarihçi Niketas’la sohbetleri sırasında her şeyi yeniden kurgular. "Baudolino"da tarih, yalnızca bir fon. Eco, bu romanında bize, bir cinayet gölgesinde şekillenen tarihin dışında, hayata dair her şeyi anlatıyor: mezhep kavgaları, şiddeti, savaşları, yok olma ve yeniden yaratılmayı, yalanları, kumpasları, inancı, aşkı ve tabiî tutkuyu.