McCarry, Eski Tüfekler’de, ticaret kadar iyi şaraptan da anlayan, bir zamanların elegan ve tehlikeli jönü, çatlak istihbarat ajanı Paul Christopher’ın dünyasıyla tanıştırıyor Artemis okurunu…
McCarry’nin büyüleyici macerası özellikle Da Vinci Şifresi hayranlarının ilgisini çekecek. Romanın tüm kahramanları eskiden kalma bir papirüsün peşinde çünkü bu papirüs İsa’yı bir ajan olarak resmediyor. Tamamı emekli ajanlardan oluşan bir grubun, eski bir dost ve popüler bir papirüs peşinde koşarken sürüklendikleri, bitmek bilmeyen yolculukları onları elbette bir dizi egzotik mekâna ve karaktere de götürüyor. Çek gangsterler, Çin gizli polisi, Nazi doktorlar ve bunlara ek olarak bir dizi ‘akut miyokard fibrilasyon’ gibi!
Eski Tüfekler, Paul’un çalışma odasında bulduğu bir fotoğraf ile işe başlıyor. Bu fotoğraf, bir kadın eli, bir zamanlar Naziler’e ait olan asırlık bir papirüs rulosunu tutarken çekilmiş. Söz konusu rulonun Amerikan hükümeti ve Müslümanlar tarafından da arandığı kısa zamanda ortaya çıkıyor. Tabii bir takım teröristler de peşlerine düşüyor. Eski Tüfekler yerküreyi tavaf etmeye başlıyorlar. Xinjiang’dan Brezilya’ya, Roma’dan Tel Aviv’e, Budapeşte’den Moskova’ya, Paul’ün ve telaffuz edilemeyen tehlikeli gerçeğin peşini bırakmıyorlar.
Özetle, gerçek bir casusluk cümbüşü ve eğlence sizi bekliyor.
“McCarry, dikkatli bir kurgu çizdiği romanında, tarzını gereksiz ayrıntılarla şişirmiyor ve hikâyesini ‘kozmopolitan’ yansımalarla besliyor. Eski Tüfekler özünde bir ağıt. Nesli tükenen Amerikan ajanlarına bir ağıt, insanın alacakaranlığına bir mersiye.
Pelerinli ve oraklı bir ‘koza’.”
-Publishers Weekly
“McCarry entrikalar üzerine yazan en modern yazarlardan biri.”
-The Weekly Standard
“Eski Tüfekler’de, McCarry kendinden geçmiş,
bu kez de haylaz bir ruhla, zıpkın gibi yazmış.”
-The Washington Post
