Bilirsin, büyükler bizim hâlimizden pek anlamıyorlar. Oyunun hep vakti mi olur? Hep yeri mi olur?
Bazen bakkalın önünde oynarız, bazen ağaçtan incir toplarız. Canımız isterse toplu saklambaç oynar, kendimizi unuturuz! Hatta tek başımıza bir tiyatro hazırlayıp, gösteri bile yaparız. Üzerine denize gider, güneşten kavruluruz. Çünkü çocuk olmak bunu gerektirir.