"Sizin temsil ettiğiniz dünya korkutuyor beni oysa hala hayal kurabilen insanlar, gençler, kadınlar var"
Anadolu’nun, özellikle Çukurova’nın farklı kişilik, davranış biçimleri ve değer yargılarına sahip, sıradan gibi algılanan özellikle kadın bireylerinin yaşam öykülerinden kesitleri yalın ama çarpıcı, etkileyici ve duyarlı bir dille anlatıyor yazar.
Kimi zaman art niyetsiz bir inanç ve ütopik hayallerle öz yaşamlarını bile hiçe sayacak denli gönül verdikleri devrim coşkusunu; siyasal gerilimin artmasıyla hızla yaklaşıp patlak veren ‘darbe’nin getirdiği onmaz derin acılar, düş kırıklıkları ile giderek yitiren; toplum içinde yalnızlığa, çaresizliğe itilerek silinip giden insanların öykülerini; kimi zaman, nesnel bir gözle ya da bire bir yaşanmışçasına birey-aile ilişkilerinin irdelenmesini ilgiyle okuyoruz usta bir kalemden.