Marx'ın parti ile sınıf arasında kurduğu ilişkiyi, Leninist anlamda öncü partinin teorik temellerini, bu temellere ilişkin eleştirel görüşleri (Rosa Luxemburg) ve farklı yaklaşımları (Gramsci) çok isabetli alıntılarla, bütünlüklü ve tutarlı biçimde aktaran bu kitap, tarihsel süreçlerin konu açısından taşıdığı özellikleri ihmal etmeden, içinde yaşadığımız dönemde dünya çapında çok yaygın biçimde görülen kendiliğinden/ kendiliğindenci hareket anlayışının karşısında yer alıyor. Aslında Marksizm ve Parti'de John Molyneux bizlere tarihin içinden süzülüp gelen şu gerçeği hatırlatıyor: kendiliğinden kitle hareketi ne kadar yaygın ve muhteşem olursa olsun, sağlam biçimde örgütlenmiş kararlı bir öncü parti olmadıkça devrimle sonuçlanamaz.