6 Şubat 2023 günü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkez üslerinde yaşanan ve toplam on bir ili etkileyen büyük depremler, ardında derin ve silinmeyecek bir keder bıraktı. Bu eser, bu büyük kederin anısının ebedileşmesine hizmet etmek ve Türkiye’nin depremlerden kaynaklanan zorluklarla mücadelesine bilimsel bir katkı sunmak için kaleme alındı. Bu doğrultuda, kitabın, depremlerin teknik sebeplerini anlamak, depreme ilişkin hukuki altyapının ulusal ve uluslararası yönlerini kavramak, depreme ilişkin teknolojik gelişmelerin yönünü ve uygulanabilirliğini görmek ve deprem mağdurlarının psikolojilerine ilişkin bilinç kazandırmak gibi çok yönlü amaçları vardır. Bu kapsamda, çalışmanın temel zeminini hukuk oluştursa da disiplinler arasılık, bu kitabın genel yaklaşımını en belirgin biçimde ortaya koymaktadır. Öyle ki bu eser, Ceza Hukuku, Medeni Hukuk, Vergi Hukuku, İş Hukuku, Sigorta Hukuku, Uluslararası Hukuk ve AB Hukuku gibi birçok hukuk disiplinin yanında jeoloji, deprem teknolojileri ve yapay zekâ gibi birçok farklı disiplini de inceleme sahasına dahil eden toplam on üç bölümden oluşmaktadır.
Sonuçları itibariyle, modern Türkiye tarihinin en büyük doğal felaketi olarak kayıtlara geçen 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremlerinden Türkiye gerekli dersleri almazsa, bundan sonra yaşanacak depremlerde – ki bilim insanları İstanbul’da beklenen büyük bir depreme ilişkin olarak onlarca yıldır uyarıda bulunuyor – benzer ve hatta belki de çok daha ciddi ve derin acılar yaşanacağı aşikardır. Bu çalışmanın en başta “Deprem için Hukuk: En Acil İhtiyaç” ismiyle amaçladığı hususlardan biri de bu yönde bir farkındalık yaratma çabasıdır. Bu çabanın, Türkiye’nin depremle mücadeleyi içselleştirmesinde mütevazı da olsa – en azından farkındalık düzeyinde – bir katkı sunacağı umulmaktadır.