Allah’ın insanlık tarihiyle başlayan evrensel mesajının tezahürü olan İslâm, geldiği günden bugüne kadar çeşitli dönem ve coğrafyalarda ulaştığı fert ve toplumların zihin ve gönül dünyasını aydınlatmış, huzur, barış ve esenliğe kaynaklık etmiştir.
9 ve 10. yüzyıllarda bu ilâhî mesajla yakından temasa geçip İslâm’ı kabul eden Türkler, diğer topluluklar gibi İslâm’ı kendi sosyal gerçekleriyle ilişkili biçimde idrak edip hayatlarına taşımışladır. Bu süreçte İslâm’ın ilmî, ahlâkî ve tasavvufî birikimiyle Türklerin dinî hayatına rehberlik etmiş öncü şahsiyetler ortaya çıkmış ve çok sayıda eser kaleme alınmıştır.
Alevî-Bektaşî klasiklerinden olan bu eserin son zamanlara kadar yazarı olan Kaygusuz Abdal’a aidiyeti bilinmemekteydi. Araştırmalar sonucu eserin ona ait olduğu tespit edildi. Saraynâme, “Cihan-Saray” teşbihiyle yola çıkarak dünyaya gelmenin maksadını anlatır. Eser, manzum, mensur ve manzum+mensur şeklinde kaleme alınmıştır. Eser orijinal metin ve latinize edilmiş metinle okuyucusuyla buluşmaktadır. Esere okuyucuya yardımcı olması için sözlük de eklenmiştir.