Özgürlük bireyin bir niteliğidir, haklar ise topluma aittir. Özgürlük bir bilinç durumudur, haklar ise toplumun ürünüdür. Bireye özgürlük bilincini veren toplumun durumu değildir ve topluma hakları getiren de birey değildir. Özgürlük bilincini birey kendi içinde bulmalıdır, hakları ise birey toplumda aramalıdır. Haklar tamamen toplumsal yaratımlardır. Onları yaratan toplumdur; onları onaylayan toplumdur; onları bireye veren toplumdur; ve sadece toplum içinde geçerlidirler. Toplumun dışında hiçbir hak yoktur. Bir doğa durumunda, şeylerin düzenini yalnızca kudret belirler. Dolayısıyla, özgürlüğü toplumda değil, hakları da bireyde aramamalıyız. Ve sosyalizm, insanlığın tüm zamanlar boyunca benimsediği tüm gerçek ve doğru görüşlerin özünü kavrayan tek sosyal felsefedir. Sosyalizm, tüm insanların maddi olarak birleşeceği, bütünleşeceği ve dolayısıyla birbirine bağımlı hale geleceği maddi bir varoluşu gerçekleştirmeyi amaçlar. Ancak sosyalizm aynı zamanda insanlığa, insan aklının hayal bile edemeyeceği manevi özgürlüğe yükselme fırsatı verecektir. Sosyalizm, kozmik evrim sürecinin eğilimiyle, toplumsal evrim eğilimiyle ve insan yaşamının gerçekleriyle uyum içinde olan tek felsefedir; ve bu nedenle, sosyalizm gerçekleştirilebilir ve gerçekleştirilecek olan tek idealdir.