Mecnun kavuşmasaydı Leyla’sına hala konuşur muyduk aşklarını?
Onun çektiği her çile yüreğindeki aşkı perçinlemeseydi duyabilir miydik adlarını?
Onlar bu dünyadan vazgeçmişlerdi ve biliyorlardı bu dünyanın ebediyet yolunda bir durak olduğunu.
Çekilen çilede aşkın lezzetini tadabilmek herkese nasip olmazdı, zira herkes de zaten efsane olamazdı.
Aşk, beşerden alıp İlahi’ye ulaştırabiliyorsa aşktı…
Ekrem, ne Mecnun’du ne de Ferhat…
Aşkı için delecek bir dağ yoktu belki karşısında ama sevdiğine sunduğu kocaman bir yüreği vardı…