Ortadoğu'da Şiddet
Teorik Bakış dergisinin bu sayısı güncel bir sorunla karşı karşıya bırakmakta bizleri: Bu sayıda şiddet ve karşı şiddet sorunu Ortadoğu coğrafyasında ele alınmakta. Bu şiddet her ne kadar bir İslam sorunu olarak okunmaya çalışılsa da, aslında daha genel olarak dini bir şiddetin günümüz kültürlerine yansımasından söz etmekteyiz. 18. yüzyıl Aydınlanma düşünürlerinin "hoşgörüye" çağırmalarındaki neden de o dönem Katolik dininin uygulamalarındaki hoşgörüsüzlüğe dikkat çekmekti. Voltaire "Hoşgörü Üzerine Mektuplar"da bu durumu "hastalık" olarak adlandırmaktaydı. Nedir bir insanı başka bir dine, başka bir inanca veya başka bir etnik gruba karşı bu kadar düşmanca veya hunharca davranmaya iten? Bunlar güdüler mi? İnsanın içindeki vahşet mi? Bir savaş makinası olarak bir kimsenin artık kaldırmayacağı bir haksızlığa uğrama hissiyatı mı? Voltaire'in "bitlenmiş bir hastalık" olarak adlandırdığı fanatizme varan bir ortam veya koşullar nasıl ve neden ortaya çıkmaktadır? Bu akıl nasıl bir akıldır?