Arda Arel’in öykülerinde öyle diyarlar vardır ki su perileri, Ahu adında kör bir kadının gözlerinde yaşar. Vakit bu yüzden hep gecedir. Kökleri göğe bakan ağaç dalları, durmadan toprağı eşeler. Zaman kadar eski hanlar vardır yollarda, gövdesinde kurtlar. Yolunu arayan ozanlar, binbir ilah ormanları ve yedi yüzlü ulu ağaçlar. Ozan’ın Kayığı, durmadan kaynayan bir kazan gibidir. Ozan, ateşin anlattıklarından daha iyisini anlatmıyorsa onu dinlemek vakit kaybıdır der hancı. Vakit kaybıdır, bu yüzden “Ateşe bakarlar.” İsmail’in yedi düşü, yedi yaşamı çağırır. Rüyasında kartal gören çocuklar, bir gün ötelerin ötesine uçabilir. Kimileri çita gibi koşar kimileri ceylan gibi ölür. Yokuş Kent’te bir ressam hikâyeye yol çizebilir. Ölü Piksele Ağıt, bambaşka dünyalara açılan son kapılardan biridir.