En genç söz büyücümüz Can Gürses, her yaştaki büyük çocukları iki sıradışı arkadaşla tanıştırıyor: İnce ile Uzun. Pırıl pırıl bir Türkçe ile agucuksuz gugucuksuz, hayallerinize karışacak, yüreğinize dokunacak, derin ve sıcak hikâyelerden ikincisi “Büyümüş de Küçülmüş Deniz Kızı” sizlerle… Uzun da İnce de zarifçe düşüncelerini harekete geçirmeyi deniyorlardı. Bu, o kadar kolay olmuyordu. Düşünceleri kadar güzel olmaları için ince ince, uzun uzun emek sarf etmeleri gerektiğini, saatleri dans ve resmederek geçirirken kavrıyorlardı. Bilekleri ağrıyordu. Yılmıyorlardı. Bedenleri ne kadar yorulursa yorulsun, ruhları meydan okuyordu yorgunluğa. Ruhlarındaki sanatçı canlı tutuyordu İnce ile Uzun’u. Ruhlarındaki sanatçı çocuk tutuyordu İnce ile Uzun’u. Ruhlarındaki sanatçı birlikte tutuyordu İnce ile Uzun’u.