Tahkim, tarafların iradeleri doğrultusunda yalnızca kanunun izin verdiği uyuşmazlıkların çözümünün, özel kişilere bırakılarak millî mahkemelerin yargı yetkilerine alternatif bir uyuşmazlık çözüm yoludur.
Ülkemizde de tahkime ilişkin yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Türk tahkim hukuku bakımından milletlerarası tahkim, 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’nda düzenlenmiştir. Ayrıca Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası hakkındaki 10 Haziran 1958 tarihli New York Sözleşmesi’ne, Milletlerarası Ticarî Hakemlik Konusundaki 21 Haziran 1961 tarihli Avrupa- Cenevre Sözleşmesi ile Devletler ve Diğer Devletlerin Vatandaşları Arasındaki Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözümlenmesi hakkında ICSID Sözleşmesi’ne taraf olunmuştur.
Tahkim sonucu verilen kararlar adeta devlet yargısındaki gibi sonuç doğururlar ve icraî kabiliyete haizdirler. Tahkim yargılaması sonucu verilen hakem kararları nihaî ve bağlayıcıdır ancak tarafların feragat etmemesi durumunda hakem kararları denetime tabîdir.
Milletlerarası tahkimin niteliği gereği, hakem kararının esasını inceleme yasağı bulunduğundan oldukça sınırlı ve şeklî nedenlere dayanarak kararın iptali istenebilecektir. İptal davası yoluna başvurulabilecek haller Kanun’un 15. maddesinde sınırlı şekilde sayılmıştır. İptal nedenleri UNCITRAL Model Kanun esas alınarak belirlenmiştir. Tahkim sonucu verilen karar aleyhine olan taraf iptal davası açmaz ya da iptal davasını kazanamazsa, tenfizine karşı koyma imkânı bulunmaktadır.