Etrafınıza, kendinize bir bakın. Sokakta yürürken yanlışlıkla omzuna çarptığınız birinin, işe giderken otobüse adım attığınızda gördüğünüz şoförün, arka sokaklarda yürürken akşamları mutfağından tabak sesleri gelen o sarı ışıklı pencerenin arkasındaki kadının, şehirlerin arasında arabanızla giderken el salladığınız için gülümseyen o yabancının ve sizin…
Herkesin, herkesin evinin bir hikâyesi vardır. Ve nereye saplanırsa saplansın, kimi gösterirse göstersin sizi insanlara götüren okun ucu, size tesadüf edecek başka bir ok da çoktan fırlatılmıştır.
Güven İslamoğlu “Her Evde Bir Hikâye Var” diyerek ev ev dolaştı, toplumda ‘görünür olmayan’ sıradan insanları, yani bizi gördü, dinledi. Ve her evden nefes kesen bir hikâye çıktı…