Yargıtay Kararları Işığında
Hekim, tıp fakültesini bitirerek sadece hekim olmamaktadır. Kanun koyucu, tedavi sözleşmeleri ile ilgili olarak normatif bir düzenleme yapmadığı için hekim olası bir yargılamada vekil/avukat ve hatta yüklenici/müteahhit olarak kabul edilmektedir.
Hekim olası bir yargılamayı öngörerek, bu uğurda hasta ile geçirdiği tedavi sürecine dikkat etmek zorunda olduğunu unutmamalıdır. Hekim, sonuç olumlu dahi olsa, yargı organları tarafından sürecin denetlenebileceğini ve bu süreçte çabasının, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışların özenli olmayışından doğacak olası zararları karşılaması gerekeceğinin bilincinde olmalıdır.
Hekim hasta ilişkisinde, teşhis işlemleri, aydınlanmış onamın alınması, tedaviye başlanması, olası komplikasyonların giderilerek tedavinin bitirilmesi ve şifa süreci, mümkün olduğu yerlerde hastanın imzasını da alarak belgeye bağlamaya azami gayret gösterilmelidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 199. Maddesinde belgenin tanımı “Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir” şeklinde yapılmıştır. Bu tanımda karşılığını bulan belgeler zamanında oluşturulmalı, hekimin özen yükümlülüğünü lâyıkıyla yerine getirdiği kesinlikle başka bir hekimin / hemşirenin / kat görevlisinin / dava açan hasta ile aynı odada kalan başka bir hastanın tanıklığına emanet edilmemelidir.