Araştırma soru sormakla başlar. Bilgiye erişmek ve bilginin doğru kullanımı araştırmacının temel uğraşlarından biridir. Araştırma yapma ve sonuçlarını doğru yorumlamanın önemi günümüzde daha da artmıştır. Altı milyona yakın öğrencisi bulunan üniversitelerimizin başlıca görevi, araştırma yapmak ve bilimsel yöntemi yaygınlaştırmaktır. Deney, gözlem, anket ve kütüphane çalışması, bilimsel araştırma yöntemlerinin en yaygın olanlarıdır. Üniversitelerin yanında bankalar, siyasi partiler, firmalar, elçilikler, yerli ve yabancı kuruluşlarla pazarlama uzmanları her alanda araştırma faaliyetinde bulunmaktadır.
Fen ve teknoloji alanında yapılan araştırmalar kadar, insanlar, toplumlar ve örgütlerle ilgili araştırmalar da yaygınlaşmaktadır. Günümüzün öne çıkan konularından araştırma geliştirme faaliyetleri ve inovasyon olgusunun temelinde de araştırmacılık kapasitesi yer almaktadır. 2011 yılı itibariyle ülkemizde yüksek lisans ve doktora tezi araştırması yapan 200 bin kişi vardır. Her yıl 40 bin kişi yüksek lisans ve doktora diploması alarak araştırmacı kimliğine kavuşmaktadır.
Bilgi çağında yaşıyoruz. Bilginin üretimi, yayılması ve kullanımı hız ve yaygınlık kazandığı için çağımıza bilgi çağı diyoruz. Diğer yandan, bilgi çağının bir sonucu da bilgi kirliliğinin ortaya çıkmış olmasıdır. Bilgi bombardımanı altında doğru ile yanlış bilgiyi, iyi niyetli ile sömürme niyetli bilgiyi birbirinden ayırt etmek zorlaşmıştır. Bu zorlukların çaresi bilimsel araştırmacılık eğitimini yaygınlaştırmaktır.
Elinizdeki bu kitap, öğrenen ve inceleme yapan tüm öğrencilere, gerçek ve güvenilir bilgi peşinde olan araştırmacılara, özellikle de akademik tez hazırlayan adaylara yöneliktir. Araştırma yöntemlerini tanıtan, veri kaynaklarını, veri toplamayı, anket yapmayı, örnekleme tekniklerini açıklayan; veri analizinin tablolar, grafikler ve istatistiksel araçlarla nasıl yapıldığını uygulamalı olarak gösteren; bir araştırma raporunun nasıl yazılması gerektiğini ve buna ilişkin bilimsel ve etik kuralların neler olduğunu anlatan bir eserdir.