İlkokulu bitirdikten sonra “okumaya” devam edebilmek için evinden ve annesinden ayrılan Kenan, zor günler geçirse de annesinin sevgisi, yurt arkadaşlıklarının desteği ve paylaşımıyla hedefine ulaşır, öğretmen olur. Ancak bu arada hastalanan ve yoğun bakıma alınan annesinin başucundan bir an olsun ayrılmayan Kenan, daha doğmadan kaybettiği babasının da yokluğunda, annesinin onun için yaptığı fedakârlıkları, pek çok sıkıntıya göğüs gererek paylaştıkları yılları ve acı-tatlı anları tek tek hatırlar.
"Yusuf Çopur, ilk romanı Daha Vakit Var ile kırsalda doğup büyüyen bir çocuğun tüm güçlüklere ve engellere rağmen annesinin sevgisi ve desteğiyle, umudunu ve iyimserliğini yitirmeden kendisine bir gelecek kurma çabasını içtenlikle anlatıyor.
Yusuf Çopur, Daha Vakit Var’da yaşamdan esinleniyor, dış gerçeğin ardı sıra yol almıyor ama. Onu ilgilendiren “iç”te yaşananlar. Bir ana oğul ekseninde, sessiz, içekapanık, dilsiz dünyalar inceden inceye çözümleniyor. Gönülden bir anlatımla..."
- Selim İleri
"Daha Vakit Var; içinizi acıtıyor, sizi annenizle olan ilişkilerinize ve geçmişe götürüyor. Bilinci kapalı bir annenin iç sesindeki sevgiyi ve çaresizliği yüreğinizde hissediyorsunuz. "
- Cemil Kavukçu