Bütün işaretler 23 Nisan 1959’da dünyanın sonunun geleceğini gösteriyordu. Fay ve Charlie Hume iki kızlarıyla birlikte Kuzey California Marin County’de, taşranın ücra bir köşesinde yaşıyor. Kara suratlı dört koyun, collie cinsi bir köpek, ithal ördekler ve arapatlarıyla görünürde Disneyvari bir yaşam. Gerçek şu ki Humeların dünyası bütün dünyayla birlikte kısa bir süre içinde yok olacaktı. Gelgelelim zina, delilik, fantazi ve badmintonla meşgul Humeların buna aldırış etmediği kesindi.
Günün birinde, Fay’in uçuk kaçık fikirleri yüzünden yarı deli gözüyle bakılan ağabeyi Jack Isidore bu hayata katılmak zorunda kaldığında asıl tehlikeli olanların kaçıklar değil, normaller olduğu apaçık belli olur.
1950’ler California’sındaki hayatın komik ve fazlasıyla doğru bir tasviri...” –Rolling Stone
“Dick bizi gerçeklik ve delilikle, zaman ve ölümle, günah ve kurtuluşla eğlendiriyor. O, bu toprakların Borges’i.”
–Ursula K. Le Guin