Yazar bu kitapta 'fâsıklık' kavramından yola çıkarak bir siyasetçi örneklemiyle bireysel boyutta etik değerlerin yozlaşmasını ortaya koymak istemiştir. Kitapta "müşahhaslaşmış" kişilik olarak, kendi ifadesi ile "altı defa gidip yedi defa" iktidara gelebilmiş hatta cumhurbaşkanlığına -sıçra-yabilmiş birisi ele alınmıştır.
Demirel'in siyaset içinde söylediği sözler ile yaşadığı siyasi alan arasında ortaya çıkan ilişkiler ele alınmış ve bunların siyasi, psikolojik tahlilleri yapılmaya çalışılmış. Demirel'in iktidar anlayışı, siyasetin genel kaidelerinden ve değerlerinden epeyce farklıdır. Sayın Demirel, hırs ve ihtiraslarım "memleket sorunu" olarak gösterme becerisindeki nev-i şahsına münhasır bir kişiliktir.
Şüphesiz Demirel iktidar olduğu zaman iyi olan çok şey de yapmıştır. Ancak bu şeyleri yaparken sarf ettiği zaman ve enerjinin çok daha büyük bir kısmını, politik hırslarım tatmin etmek, her olumlu şeyin kendisinden kaynaklandığının reklâmını yapmak ve yakınlarının bir takım dedikodulu-akçalı işlerinden sıyrılmak için harcamıştır. Fail-i meçhullerin ve hukuksuzluğun siyaset olarak benimsendiği yılların da sorumlu mevkiindeki insan... Buyurun Sayın Demirel'in bin bir çeşit yüzüne...