Açıklık bir yer. Gök gürler, şimşek çakar. Üç cadı sahneye girer. Birinci cadı: “Üçümüz bir daha ne vakit buluşalım? Gökler gürler, şimşekler çakarken mi? Yoksa yağmurlar yağarken mi?” İkinci cadı: “Karışıklık sona erdiği vakit, çarpışma kaybedildiği ya da kazanıldığı vakit.” Üçüncü cadı: “Bu iş, gün batmadan belli olur.” Birinci cadı: “Yer neresi olsun?”