12 Mart Muhtırası olarak anılan ünlü mektubun ardından bütün ülkede o güne kadar görülmemiş bir insan avı başladı. Av olan gençlerin acılardan geçerken, öte yandan özlemlerine ve umutsuzluklara direndiler. Yenilen bu insanların derinliklerinin açılması, gerçek kimliklerinin korkusuzca sergilenmesidir Ateş Üstünde Yürümek. Gevşek dokulu bir yapıyla kurgulanan romanda, kaçaklık durumuyla, onların en yakınları olan altı değişik insanın iç dünyalarının ve yaşamlarının resimleri var. Gerçek dünya ile kurgusal karakterler arasında benzersiz bir tanıklığın hikayesi Ateş Üstünde Yürümük.
Tabii Ayşe Kutlu'nun iyi tanınan duyarlılığı ve gereken her şeyi kapsayan özeniyle.