Tarih Boyunca Tanrı Arayışları ve İnançların Evrimi
Tanrı İnançlı Olanları Değil, İyi Olanları Yanına Alır...
İnsanoğlu var olduğundan beri devamlı tanrıyı aramış, bulamayınca da onu var kılmaya çalışmıştır. Bunun nedeni; ölümle gelen yok oluşu kabullenememe olduğu kadar, doğa karşısında kendisini koruyacak bir varlığa duyduğu gereksinimdir. Bu gereksinim onu tarihin her döneminde sürekli motive etmiş, ölüme alternatif fikirler üretmesine yol açmış ve neticede de ortaya birbiriyle eklemli farklı inanç ekolleri çıkmıştır. Çıkan her inanç da önce samimi fikirlerle işe başlamış, zaman içerisinde ise gerçek köklerinden hızla koparak yozlaşmıştır. Yozlaşan bu inançlardan birisi de İslamiyet’tir. Bugün Hz. Muhammed Dönemi denildiğinde kimsenin aklına hanlar ya da saraylar gelmez, çünkü İslam oğlunun bilinçaltı güdüleri bunlardan hiçbirini o dönemlere layık görmez. Layık görülmeyen şeylerin bugünkü varlığı, İslamiyet’in gerçek köklerinin ne kadar yozlaştırıldığının da bir göstergesidir.
Araf’ta Kalanlar kitabı, insan soyunun düşünce evrimi içerisinde ortaya çıkmış tüm inançları doğru kaynaklarla gerçek köklerine kadar inerek bir bütün halinde mercek altına alıyor ve kutsal olarak nitelendirilen inançların, aslında politeizmden monoteizme doğru seyreden bir süreç içerisinde daha önceki pagan inanç fikirlerinin bir devamı olduğunu, bu devamın kanıtlarının da en başta İslam ülkelerinde kasıtlı ve bilinçli olarak devamlı engellenip hasıraltı edildiğini bir bir sorgulayıp teşhir ediyor.