Toplumsal yaşamın hızlı değişen yapısı, onu konu edinen sosyolojinin çalışma alanlarını da zaman içinde değiştirmiş ve zenginleştirmiştir. Sosyolojinin görece yeni olan alanlardan birisi de Toplumsal Cinsiyet Sosyolojisidir. Toplumsal cinsiyet sosyolojisinin temel kavramı olan toplumsal cinsiyet, uzunca bir zamandır sosyologlar arasında kullanılmaktadır. Kültürel bir inşa sürecine karşılık gelen toplumsal cinsiyet kavramı; kadınlar ve erkeklerin toplumsal olarak oluşturulmuş olan görev ve sorumlulukları ile dişilikler ve erillikler olarak tanımlanmaktadır. Toplumsal cinsiyet ayrıca zaman içerisinde ve kültürler arasında değişebilen bir kavramdır. Toplumsal cinsiyet tabakalaşması ise, zenginlik, güç ve ayrıcalığın kadınlar ve erkekler arasındaki eşitsiz dağılımına gönderme yapmaktadır. Yani, yaşamları boyunca kadınların ve erkeklerin farklı fırsatlara sahip olacakları, karşılaşacakları zorlukların belirgin biçimde birbirinden ayrılacağı gerçeğini vurgulamaktadır.
Bu kitap, sosyolojiye, özellikle de Toplumsal Cinsiyet Sosyolojisine ilgi duyanlara bir başlangıç sunarak, temel kavramlar, kuramsal açıklamalar, kadınların eşitlik mücadelelesi konularında yararlı bilgiler sunmaktadır. Ayrıca, cinsiyet eşitsizliğinin daha görünür kılınabilmesi için "namus" algısı konusunda yapılan nitel bir çalışmanın sonuçları da okuyucu ile paylaşılmaktadır