Çoğumuz ‘bir …….. olarak’ sözcükleriyle başlayan ve bizi kalabalık gruplar tarafından örtük olarak paylaşılır gibi görü-nen bir düşünceye ortak eden ifadelerle karşılaşmışızdır. Bu durum, etnik ve cin-sel kimlik kategorileri söz konusu olduğunda da belirginleşir ve biz, kendilerini o gruplandırma çerçevesinde görmelerine rağmen temsil edilen görüşün tamamını paylaşmayan insanları düşünürüz.
Homo Exoticus, kendilerini karakteristik anlamda kimlik olumlamalarıyla ifade etmeyen heteroseksüellik, beyaz yurt-taşlık ve elbette erkeklik kategorilerine eğilerek çok önemli bir düşünsel engeli aradan çıkarıyor. Bu kategoriler, gö-rünmezlikleri ve kendilerini bizim onlar-dan bahsettiğimiz yerden tanımlama-maları nedeniyle diğer bütün kategorile-rin algılanışına sızan, sorgulanmayan normları temsil etmektedir. Homo Exoticus böylece ma-instream gey ve lezbiyen kültürleriyle politik ajandalarının beyazlığını -ve beyazlaşma eğilimini- açığa çıkarıyor; ötekileştirmeye dair alışıldık eleştirinin önüne geçerek heteroseksüel ve homo-fobik varsayımların cinsel öznelerin inşasındaki rolünü tahlil ediyor.