"Osmanlı reform hareketleri tarihinde II.Mahmud önemli bir yer tutar buna rağmen bu padişah hakkında bir monografi yok... Gerçi Tarih Kurumunun yayınladığı “Osmanlı tarihi” Cevdet Paşa’nın “Tarihi Cevdet’i ”Abdurrahman Şeref’in “Tarih Musahabeleri” gibi eserler II. Mahmud’a uzun sahifeler ayırmışlarsa da bunlar bir bakıma büyük cildler arasında kaybolmuşlardır."
Yukarıdaki satırlar Türk-Osmanlı tarihçisi Bernard Lewis’den. Adeta II. Mahmud’u incelemeye bir davet, bu kitap da bu davete icabet…
II. Mahmud kendinden evvel ve kendinden sonra gelen bütün sultanlardan farklı. Saltanatın yeniçerilere dayanmadığını dayanamayacağını, eninde sonunda halka dayanmasının mecburi olduğunu anlayan ilk padişah. İstanbul’dan çıkıp diğer şehirleri gören ve oradaki halk ile temas ederek dertlerini dinleyen ilk padişah. Kurduğu askeri kuvvetle sıkı bir münasebet tesis eden, Asakir Kışlalarında bir nefer gibi talimlere iştirak eden, askeriyle birlikte karavana yiyen bir padişah. Yerine göre zalim (20.000 yeniçeriyi bir emirle astıran), yerine göre hassas (şiirler yazan) ve Osmanlı idaresinde tek karar sahibi olan padişah. Ve nihayet İslam'ın resmi yasak etmesine rağmen kendi portrelerini devlet dairelerine astıran ilk padişah. Hem bir popülist, hem bir diktatör.