Kafkasya; Ortasya, Sibirya, İtil-Ural ve Doğu Avrupa'yı Önasydya bağlayan transit ticaret yolları üzerinde yer alan, coğrafik konumu itibariyle hem ticari' hem de askeri yönden stratejik önemi yüksek bir ülkedir. Tarih boyunca Önasydnın yerlesik medeniyetlerinin taşıyıcılar' olan kavimler ile kuzeyin ve Ortasya'nın parlak göçebe kültürlerinin taşıyıcılar' olan göçebe kavimlerin birbirleriyle bağlantı kurma alanı olmuştur.
Bölgede insan yaşamının başlangıcı Önasya'daki insan yaşamı ile sıkı ilişkilidir. Doğu Akdeniz insan tipine bağlı avcı-toplayıcı insan grupları Doğu Karadeniz kıyıları ile Batı Hazar kıyıları üzerinden Kafkasya'ya ulaşmışlar ve ülkede yaşam için elverişli gördükleri alanlara yerleşmişlerdir. Kafkasya'nın avtokhton nüfusu, bu Akdeniz tipi insan ırkından oluşmuştur. Bu ana nüveye sonradan Avrasya step-lerinin prehistorik göçebe kavimleri (Kurgan Kültürü ve Srubnoy Kültürü taşıyıcı-ları) ile Dolmen Kültürü ve Katakomp Kültürü taşıyıcılar' da katılmışlardır. Aynı şekilde Kimmerlerden itibaren İskitler, Sarmatlar, Alanlar gibi proto-Türk ve iranik asıllı tarihi kavimler ile Hun-Bulgarlar, Sabirler, Hazarlar, Kıpçaklar... gibi Türk kavimler de çeşitli yoğunlukta Kafkas Milleti'nin etnik oluşumunda rol almışlardır. İşte bu avtokhtonlar ile avrasyalı göçebe kavimlerin karışıp kaynaşmaları sonunda Kafkas Milleti oluşmuştur. Kafkas Milleti'nin yaşadığı ülke de Kafkas-ya'dır. Bir başka ifadeyle, Kafkasya anavatandır ve bu anavatanda yaşayan subetnik grupların oluşturduğu Süper Etnosun adı da "Kafkas Milleti"dir.
Rusya Kafkasya'yı 1864 yılında kafi olarak işgal ettikten sonra 1.5 milyon Kafkas' Osmanlı Devletine zorla tehcir etmiştir. Bugün diasporada, büyük çoğunluğu Tür-kiye'de olmak üzere sürgün Kafkasların torunlarının sayısı 5-6 milyon olarak tahmin edilmektedir. Bu kitabı yazmaktaki amacımız Anavatan ve muhaceretde yaşayan Kafkasların kendi miilî tarihini doğru bir şekilde öğrenmelerine, Anava-tandakilerin sonu gelmeyen istiylacı güçlere karşı güçlü bir tarih şuuru kazanarak ulusal benliği korumalarına, diasporadaki eldeşlerimizin yanlış ve sapkın internet hezeyanlarına karşı doğru bilgi edinerek Kafkas özünü muhafaza etmelerine ve millî kültürün, örf ve adetlerin, millI değerlerin temel esaslarını kavrayarak aidiyet duygusunu canlı tutmalarına, subetnik ayırımcılığın tevlid ettiği tehlikeleri idrak ederek mill'i birlik ve beraberlik suurunun gelişmesi ve güçlenmesinin hayati önem taşıdığının bilincine varmalarına, keza Anavatandaki eldeşlerimizin, müstevli gücün ve onun yerli masaları olan müstemleke aydınlarının sürekli canlı tutmaya çalıştıkları etnik milliyetçiliğe karsı durarak tek doğrunun "Kafkas Milletine men-subiyet olduğunu şuurlu bir şekilde benimsemelerine katkıda bulunmakdır. Bu eser 50 yıllık çalışmamızın bir ürünüdür. Y.N.