Aşk, büyülü ışınlarıyla gözlerimi açtığı, yakıcı parmak uçlarıyla ilk defa ruhuma dokunduğu zaman on yedi yaşındaydım ve Selma Kerami de, güzelliğiyle ruhumu ilk defa uykudan uyandırıp da beni, gündüzlerin düş gibi, gecelerin de şenlik, şölen gibi geçtiği latif duyguların bahçesine sokan ilk kadın oldu.
Selma Kerami, ruh ve beden bütünlüğü içinde varlık bulan yüce güzellikleri keşfetmeyi, böyle güzelliklere hayran olmayı, tapınmayı, kendi güzelliğiyle örneklendirerek bana öğreten ve sevgisiyle aşkın sırlanın ifşa eden kadın oldu. Hayatın gerçek şarkısını ve gerçek hayatın şarkısını bana ilk söyleyen de oydu.