Sovyetler Birliği ve Ortadoğu’daki Azınlıklar
Ermeni asıllı Fransız tarihçi Taline Ter Minassian, tarihin önemli bir kesitine, dünya coğrafyasının kritik bir bölgesine bakıyor.
Yirminci yüzyılın ilk yarısı boyunca SSCB’nin dış politikasını değerlendiren Minassian, özellikle 1920’lerden Soğuk Savaş dönemine, bu ilk sosyalist ülkenin Ortadoğu, Akdeniz, Yakın Asya ve azınlıklar politikasına odaklanıyor.
Ortadoğu’daki komünist partilerin kuruluşunda azınlıkların rolü neydi? Sovyetler Birliği’nin çıkarları kurulan ilişkilerde ne derece belirleyici oldu, Komintern bu ilişkilerde nasıl bir rol oynadı? “Sıcak denizlere ilerlemek” bir efsane mi, gerçek mi? Ermeniler, Azeriler ve diğer halklar Sovyetler Birliği’ne dahil olurken, Türkiye, İran, Lübnan, Mısır, Suriye gibi ülkelerle, Araplar, Kürtler ve Yahudilerle ne türden bir diplomasi yürütüldü? “Azınlıkların korunması ve araçsallaştırılması” gibi tartışmalar nasıl gelişti? Azınlıklara bir ulusal kurtuluş modeli sunan “milliyetler politikası”nda ve Sovyet diplomasisinin gücünde yıllar içerisinde ne gibi değişimler yaşandı?
Bir yanda bu türden sorular, diğer yanda da azınlıklar arasından gelip Sovyet ütopyasının “seyyar militanları” olarak görev üstlenen, kozmopolit ve başına buyruk o kahramanlar.
“Geçmişten Geleceğe Sosyalizm” dizisi kapsamda yayımladığımız bu kitap, sosyalist bakış açısıyla yazılmamış olmasına karşın, zengin belgelere dayanarak Sovyetler Birliği ve izlediği azınlıklar siyaseti hakkında aydınlatıcı bilgiler sunuyor.