Allah'ın En Güzel İsimleri
Gece değilim
Geceye tapan da değilim
Güneşin hizmetçisiyim
Güneşten haber veririm
İmâm-ı Rabbâni
Hamd etmenin ve şükretmenin kendisine mahsus olduğu yüce Yaratıcı’ya hamd edip şükrederim. O bana bilmediğimi öğretti.
Allah’ın en başta yarattığı nûr olan, “Âdem su ile toprak arasında iken ben nebi idim” diyen kâinâtın varlık sebebi Rasûlüllah Efendimiz’e salât ve selam olsun. O bize dinini en güzel şekilde tebliğ etti.
Selam O’nun dört halifesine, âline, ashâbına ve selam onlara tabi olanlara… Onlar dinimizi Kuran ve sünnet üzere yaşamamızda bize örnek oldu.
Ve selam bugün de Allah’ın dinini gözetenlere, yolunu şaşırmışlara yol gösterenlere… İşte Onlar gökteki yıldızlardır. Allah’tan hakkıyla korkan, gerçek peygamber vârisleri… Selam Kutup yıldızına ve göğü süsleyen bütün yıldızlara…
Allah Azze ve Celle Hz. Adem’i aziz kıldı. Onun neslinden gelenleri -Ademoğullarını -eşref-i mahlukat (yaratılmışların en şereflisi) yaptı. Ona bilmediğini öğretti ve onu diğer yaratılmışlara üstün kıldı.
“(Allah yarattığı) Âdem’e (eşyaya ait) bütün isimleri öğretti, sonra onları meleklere gösterip: “Eğer siz görüşünüzde doğru iseniz, onların isimlerini bana haber verin” dedi. (Meleklerde “Ya Rabbi!) seni (bütün noksan sıfatlardan) tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka hiçbir bilgimiz yoktur. Her şeyi hakkıyla bilen, hüküm ve hikmet sahibi (ancak) sensin” demişlerdi. (Bunun üzerine Allah) “Ey Âdem! Eşyanın isimlerini onlara hemen haber ver” dedi. (Âdem de onların) isimlerini onlara bildirince (Allah): “Ben size, göklerin ve yerin gaybını (sırlarını-hikmetini) bilirim, (ayrıca) açıkladığınız ve gizlediğiniz her şeyi de bilirim, dememiş miydim” dedi.”
Allah Azze ve Celle Hz. Âdem’e isimleri öğreterek, melekleri ona secde ettirdi, onu üstün kıldı. Bu isimler Allah’ın ahlakının, eşyanın hakikatinin isimleriydi.
Bu sebeple Peygamberi Zişan Efendimiz “Allah’ım bana eşyanın hakikatini göster” diye dua buyurdu. Bu yüzden “Allah’ın ahlakıyla ahlaklanın” diye ümmetine nasihatte bulundu.
Bu isimler Allah’ın Esmâ’l-Hüsnâ’sı – güzel isimleri – ve onlardan doğan fiillerin tecellileridir. Ne zaman ki Âdemoğulları bu isimlere sarılmış, onları ve onlarla istemeyi öğrenmişse iki cihanda da aziz olmuştur.
Allah’ın sevgilisi olmak mertebesine yükselen, o en ileri rütbedeki Cenab-ı Peygamber şöyle dua ederdi:
“Senin kendini isimlendirdiğin veya herhangi bir varlığa öğrettiğin veya kendi katında gayb (göz önünde olmayan) aleminde tercih ettiğin her isimle senden diliyorum”
Allah’ım bizler de O’nun ümmeti olarak, O’nun dudaklarından süzüleni heceliyoruz. O’nu kırmayıp mahzun etmediğin gibi O’nun yetimleri olan bizleri de kırıp mahzun etme. Bu kitap sana yaklaşmak, seni tanıyıp senin ahlakınla ahlaklanmak isteyenler için yazılmıştır. Onları muradında muvaffak ettiğin gibi biz kullarını da onların hatırına muvaffak et. Kalbimizi dininde sabitle. Muhakkak ki her hususta başarı, yalnız Sen’dendir.