Sadece Aghios’a dokunaklı geldi bu hal. İnsanın kendisini yolculuğun içinde göremiyor olmasının acısını biliyordu. Trenin o tarlaların arasından yılan gibi süzüldügünü ve motorunun oflaya puflaya çalıştıgını görebilse yolculuktan aldığı keyif bambaşka olurdu. İnsanın manzarayı, kendisini ve treni aynı anda görebilmesi – işte yolculuk diye buna denirdi!