Kahireli tüccar bir ailenin hayatı etrafında Mısır'ın siyasi ve toplumsal geçmişinin anlatıldığı bu son kitapta ailenin üçüncü kuşağı ele alınıyor. Üçlemenin son kitabında elden ayaktan düşmüş bir Ahmet Bey ile artık sokağa çıkmak için izin alması gerekmeyen bir Emine çıkıyor karşımıza. Onların yetişkin torunlarının hikâyesini okurken arka planda 1940'ların Mısır'ına vâkıf oluyoruz. Mısır toplumu giderek daha fazla dünyaya açılırken üçüncü kuşağın yaşam tarzı, ilişkileri, sorunları birinci kuşağın tasavvur edebileceğinin çok ötesine gitmiştir...
Başyapıtı Kahire Üçlemesi'nin ardından, ıngilizlerin Dickens'ı ile; Fransızların Balzac'ı ve Zola'sı ile karşılaştırılan; Rusların Tolstoy'u, Dosteyevski'si ve Soljenitsin'i ile kıyaslanan Necip Mahfuz bütün bu büyük yazarlar gibi, aslında her şeyden önce kendisiydi.
-Jay Nordlinger-